Özgür Masur’un üç yıldır üzerinde çalıştığı ‘Byzantium’ adlı 65 parçalık ‘haute couture’ koleksiyonu, hem benzersiz tasarımı, hem sunumuyla İstanbul orijinli moda için devrim niteliğindeydi. Tasarımcının ilk imza koleksiyonu olma özelliği gösteren ‘Byzantium’, şehrin tozlanmış bir değerini tüm ihtişamıyla ortaya çıkararak İstanbul’un değerine değer katıyor.
Özgür Masur üç yıldır üzerinde çalıştığı ‘Byzantium’ adlı 65 parçalık ilk imza koleksiyonunu, dün akşam Tersane İstanbul'da gerçekleştirilen görkemli bir şovla sundu. 65 modelin görev aldığı muhteşem defile, hem koleksiyonda yer alan benzersiz parçalar, hem sunum anlamında İstanbul orijinli ‘haute couture’ moda için devrim niteliğindeydi.
Yoğun bir araştırma ve hazırlık sürecinden sonra büyük emeklerle hayata geçirilen Özgür Masur Byzantium koleksiyonu, İstanbul’un Bizans döneminden ilham alıyor. Hatırlanacağı gibi daha önce Karl Lagerfeld, Chanel'in 2011 Métier d'Arts temasını, Kayıp Bizans kültüründen ve İmparatoriçe Theodora'dan ilham alarak oluşturmuştu. Bunun dışında Bizans, İstanbul’a ait ama pek de dokunulmayan bir hazine gibi beklemekteydi. Önümüzdeki günlerde çok daha fazla konuşulacak, üzerine yazılıp çizilecek Özgür Masur ‘Byzantium’ koleksiyonu, bu anlamda şehrin tozlanmış bir değerini tüm ihtişamıyla ortaya çıkararak İstanbul’un değerine değer katacak nitelikte özel bir koleksiyon.
Özgür Masur: “Bir tasarımcı olarak tüm kaygılarımdan sıyrılıp kendim için yaptığım ilk koleksiyon. Burada Özgür Masur kadınının zihinlere kazınan feminen çizgisini maskülen tavra taşıdığımız yeni bir denemeyi de beraberinde getirdik. Benim için tasarımlarımda bu kırılımı görmek, en büyük engeldi ve büyük bir hazzı da beraberinde getirdi.”
Kumaşları da bizzat Özgür Masur tarafından hazırlanan el işçiliğinin yoğun olduğu koleksiyon, altın ve gümüş parıltılar, ayna ve kristaller ile dönemin ihtişamını başarılı bir biçimde yansıtırken, imparatorluk estetiği tasarımcının ‘couture’ yetkinliği ve kendine özgü siluetleri ile günümüz kadınları için yeni bir anlama büründü. Bir sanat eseri gibi ele alınan her bir tasarımın detayında ve kullanılan aksesuarlarda da dönemin yaşam kültüründen izler vardı. Kullanılan müzik aletlerinden giysilerde kullanılan süslemelere, geometrik formlardan kumaş örme tekniklerine, savaşlarda kullanılan zırhlardan, taç ve örtünme biçimlerine kadar birçok ayrıntı Özgür Masur’un elinde moda diliyle yeniden hayat buldu. Sanat, cemiyet, spor ve moda dünyasının önde gelen isimlerinin katıldığı gecede, bu özel koleksiyonun sunumu için her şey düşünülmüştü. Defile için Tersane İstanbul’da Bizans temalı geniş bir podyum kuruldu. Tuğlalı kemerlerin böldüğü geniş defile alanında, duvarlardaki freskler, mozaikler, seçilen müzik ve dramatik ışıklandırma ile oluşturulan atmosfer tam anlamı ile dönemi yansıtıyordu.