İlk kez 1 Aralık 2019 tarihinde Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve mart ayında tüm dünyanın sağlığını tehdit eden pandemiye dönüşen COVID-19 virüsünün küresel ekonomiyi sarsmaya başladı. COVID-19 virüsü sağlığımız gibi işletmelerimizi de tehdit ediyor ve tıpkı sağlık konusunda olduğu gibi bu tehdit sadece bir bölgeyi veya ülkeyi hedef almıyor, dünyadaki tüm şirketler bundan etkileniyor. Erler Group olarak ‘blog’ sayfamızda salgının ekonomik etkilerini, alınan önlemleri, dünyadaki ve Türkiye’deki gelişmeleri, şirketlerin reaksiyonlarını, verilen yardım ve destek paketlerini ele alan küçük bir dosya hazırladık. Altı bölüm halinde yayınlayacağımız ve ilkini bir önceki gün yayınladığımız dosyanın ikinci bölümünü yayınlıyoruz.
2. BÖLÜM: “MODA ENDÜSTRİSİ ALT ÜST OLDU”
Salgının moda dünyasını, tekstil ve hazır giyim sektörünü nasıl etkilediğin bir ön izlemişini Çin’de ve İtalya’da gördük. Şubat ayı sonlarında gerçekleştirilen Milano Moda Haftası'na Çinli moda tasarımcılar, alıcılar ve diğer endüstri temsilcileri katılamayınca, İtalyan moda dünyası dayanışma göstermişti. Çok geçmeden 100 milyar doların üzerinde bir moda endüstrisine sahip olan İtalya, korona virüs salgını ile karşı karşıya kaldı. Ardından dünya çapında koronavirüs 47 ülkeye yayılmış olmasına rağmen Paris Moda Haftas’nı iptal etmeyen Fransa ve hemen yanı başındaki İspanya aynı akıbeti yaşadı. Salgının ortasında yapılan etkinliklerde renkli maskelerle podyumda yürüyen modeller bile olayın vahametini azaltmaya yetmedi. Sokaklar ürkütücü şekilde boşalırken, moda dünyası “resort” veya “cruise” mevsimi olarak bilinen en kazançlı olduğu dönemde büyük bir şok yaşadı. Dünya hazır giyim ve tekstil ihtiyacının ana tedarikçisi konumunda olan Çin’de başlayan salgın, ilk etapta tedarik zincirini etkilerken, salgının Fransa ve İtalya gibi modanın başkenti sayılacak ülkelerde önüne geçilemez bir hal alması moda endüstrisine büyük darbe vurdu. Tüm etkinlikler, programlar iptal edildi. Moda devleri Prada, Yves Saint Laurent ve Gucci üretim bantlarını maske üretimine açtı. Bu dönemde mevsim geçişine uygun olarak stoklarını canlandıran vitrinlerini yenileyen mağazalar da bir süre her şeyi askıya almak zorunda kaldı.
Vogue editörü Anna Wintour Times'a verdiği demeçte, “Kriz zamanında radikal bir sıfırlama düşünmeliyiz,” diye açıklama yaparken, moda dergileri çalışanlarından evden çalışmalarını istedi. Modeller instagramda maskeli fotoğraflarını yayınlamaya, markalar ve modaevleri satışlarını artıracak çevrimiçi yöntemlere başvurmaya başladı. Instagram canlı yayınlarında büyük bir patlama yaşandı. Salgın yayıldıkça, birçok giyim markası dünya genelindeki mağazalarını kapattı, yeni ürün siparişlerini öteledi veya iptal etti. Krizin boyutu sektörlerden küresel bir boyuta ulaştı. Fransa, İtalya, İspanya ve İngiltere’de satışlar büyük bir oranda düştü. Virüsün Amerika’ya korkunç bir ivmeyle yayılması, hükümetin gevşek tutumu ve ısrarla ticaret kanallarını açık tutmak istemesinin korkunç ölüm bilançolarıyla bir geri dönüşü oldu. Salgının daha fazla yayılmaması ve insanların hayatını kaybetmemesi amacıyla Türkiye dahil çeşitli ülkelerde tedbirler arka arkaya geldi. Çok sayıda ülkede sokağa çıkma yasağı ve olağanüstü hâl ilan etti.
“VİRÜS TEDARİK ZİNCİRİNİ VURDU VE TALEPLER DÜŞTÜ”
Aralarında Türkiye’nin de olduğu başlıca hazır giyim üreticisi ülkeler, Çin, Hindistan, Bangladeş, Portekiz ve Fas pandemiye rağmen üretmeye devam ederken veya -kısıtlı şekilde devam ederken-, kimi ülkelerde üretim durma noktasına geldi. Özellikle salgının felç ettiği Avrupa pazarından gelen taleplerin aniden kesilmesi sadece küresel moda markaları değil, irili ufaklı ihracatçı firmalarını ve bu firmalar için üretim yapan binlerce atölyeyi zor durumda bıraktı.
Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), daha Çin’deyken bile küresel tedarik zincirlerinin etkilenmeye başlayan salgının dünyaya yayılmasıyla tedarik zincirlerine olan etkisinin de arttığına dikkat çekerek şunları söylüyor: “Mesafe tedbirleri salgının başında Çin’de fabrikaların kapanmasına neden olurken şimdi Avrupa ve Kuzey Amerika’da aynı şey oluyor. Hizmet ticareti, yeni korona virüs salgınından etkilenmektedir çünkü hükümetler taşımacılık, seyahat ve perakende ile ilgili birçok kısıtlamaya gitmiştir. Hizmet sektörü kısıtlamaları mal ticareti için de önemlidir çünkü taşımacılık olmadan mal ticareti de olmaz.”
Tasarımcılar, zanaatkarlar, tedarikçiler, atölye ve fabrika çalışanları, yerel el sanatçıları, aksesuarcılar, lojistik personel gibi geniş bir organizasyona sahip olan ve bu yapısıyla dünyanın ikinci büyük istihdam kaynağı olan moda endüstrisi bugün umutsuz bir ekonomik koşullarla karşı karşıya kalmış durumda. Sektörde sosyal güvencesi olmayan tahmini iki milyar kayıt dışı çalışanın olması ise küresel tabloyu daha da karamsar hale getiriyor.
İyi haber salgının başladığı Çin’den geldi. Çoğu sektör gibi tekstil sektöründe de birçok şirketin hem üretim hem de pazar anlamında bağımlı olduğu Çin, radikal kararlarla bir süre yaşamı durdurmayı da göze alan olağanüstü bir çabayla virüsün yayılmasını kısmen durdurdu. Çin Tekstil ve Konfeksiyon Ticaret odası CCCT, sektördeki faaliyetlerin yeniden başladığını, yüzde 80 kapasiteye ulaştıklarını açıklasa da bunun küresel ticarete yansıması, diğer ülkelerin salgına karşı gösterdiği başarıya bağlı olarak gelişecek gibi görünüyor.
Bir sonraki: “HAZIR GİYİM ÜRETİCİSİ ÜLKELER NE DURUMDA!