2020/21 Sonbahar-Kış sezonu, bir yanıyla kaotik, karanlık ve dramatik, bir yanıyla renkli, cesur ve yenilikçi olan eklektik bir moda anlayışı hâkim. Birkaç sezondur her koleksiyona giren günlük şık elbiselerde hippilerin modern yorumu olarak okunabilecek yeni burjuva tarzı, ticari şansı yüksek yumuşak pastel tonlarda minimal tasarımlar, uzun ve dar slip elbiseler, oldukça zorlama gözüken modern vintage’ler ve daha çok eteklerde olmak üzere kullanılan balon hacimler sezonun ilk göze çarpanı. 70’ler, 40’lar ve 90’lardan izler taşıyan sezonun olmazsa olmazları arasında özellikle deri ve kadifede sıkça tercih edilen siyah renk, etek-ceket takımlar, yüksek bel pantolonlar, irili ufaklı ekoseler, hacimli montlar, koyu toprak tonları ve yeşil bulunuyor. Eldiven-çizme birlikteliğinin zirve yapacağı sezonda, eşarp, kemer ve her yerde karşımıza çıkacak altın zincirler var.
Moda endüstrisi, yeni koronavirüs COVID-19 salgının gölgesinde geçen bir sezonun ardından 2020/21 Sonbahar-Kış sezonunu oluşan yeni şartlara göre karşılamaya hazırlanıyor. İlk şoku atlatan sektör oyuncuları, tedarik, üretim, giyinme ve alışveriş biçimlerindeki değişiklikleri görüp yeni pozisyon alırken, yaşanan pandeminin moda trendlerine etkisinin nasıl olacağı merak ediliyor. Fakat görünen o ki yaşanan bu beklenmedik süreç, salgından çok önce genel hatlarıyla belli olan 2020/21 Sonbahar-Kış sezonu moda trendlerini değiştirmek şöyle dursun, şaşırtıcı bir biçimde tüm yönleri ile güçlendirecek bir çarpan etkisine sahip olacak.
Çevresel ve sosyal hesap verilebilirliğin önem kazandığı 2019 yılında dijitalleşmenin kilit rol üstlendiğine; “çeşitlilik” ve “sürdürülebilirlik” kavramlarının öne çıktığına daha önce bu sayfalarda değinmiştik. Herkese ve her kesime saygı bekleyen yeni tüketici profilinin doğal ve geri dönüştürülebilir materyallerden üretilen kıyafetlere ilgi gösterdiğini yazmıştık. Bunlar üzerine inşa edilen veya bunun devamı olarak tahmin edilen 2020/21 Sonbahar-Kış sezon trendlerinde ise güven duygusu önem kazanıyor ve “yuva” veya “sığınak” kavramları öne çıkıyor. Bu tam da salgınla birlikte derinden hissettiğimiz bir şey. Fakat başta Pantone olmak üzere trend belirleyici kuruluşlar, bunun sadece insanın zihninde milyonlarca yıldır kodlanmış fiziksel sınırları olan güvenli bir yer arama arzusunu değil, güvenilir insanlar, güvenilir fikirleri de temsil ettiğine dikkat çekiyor. Yeni nesil hayata katıldıkça, düşünme, tüketme ve üretme biçiminin değişeceği yeni bir on yıl başlıyor. Onların yönetime katılmasıyla, daha net biçimde ifade edilmeye başlanacak olan dünyayı değiştirme ve yenilikçi çözümlerin ortaya çıkışını görme arzusu modaya da ilham veriyor.
Yine aynı şekilde birkaç sezon önce başlayan “sürdürülebilirlik” kavramı moda dünyasının kazanımlarından biri olarak 2020/21 Sonbahar-Kış sezonunda yerini sağlamlaştırırken, insanın doğaya yeniden çok daha güçlü bir biçimde bağlanacağının altı çiziliyor. Uluslararası trend kuruluşu Nelly Rodi, her şeyden önce çevre mirasının korunmasının hayati önemde bir aciliyet içerdiğine dikkat çekerek bunun yükümlülüğünün insanları aktif çözüm bulucu olmaya ittiğini söylüyor. Geri dönüşümlü malzemeler ve terziliğin önem kazandığı sezonda, bir yanda vahşi doğa, yerel malzemeler, doğal kumaşlar, unutulmaya yüz tutmuş kültürler diğer yanda, teknik kumaşlar, inovatif ürünler, fütüristtik tasarımlar bulunuyor. Bir yanıyla kaotik, karanlık ve dramatik, bir yanıyla renkli, cesur ve yenilikçi olan eklektik bir sezona hazır olun.
SEZONUN YÜKSELENLERİ
Geçen sezonun ana trendlerinden olan “Romantizm” 2020/21 Sonbahar Kış sezonunda etkisini azaltıyor ama bu trendin olmazsa olmazı kabul edilen tül, fiyonk ve fırfır kullanımı kısmen devam ediyor. Aynı şekilde omuz ve kol hacimlerinde de yeni yorumlar görülüyor. Püskül ve saçaklar, detay olmaktan çıkıp kimi yerde uzayarak, kimi yerde kalın şeritlere dönüşerek elbisenin kendisine dönüşüyor. Birkaç sezondur her koleksiyona giren günlük şık elbiselerde hippilerin modern yorumu olarak okunabilecek yeni burjuva tarzı, ticari şansı yüksek yumuşak pastel tonlarda minimal tasarımlar, uzun ve başka hiçbir detayı kabul etmeyen seksi slip elbiseler, oldukça zorlama gözüken modern vintage’ler ve daha çok eteklerde olmak üzere kullanılan balon hacimler sezonun ilk göze çarpanı. 70’lerin kült parçaları, 40’ların elbise ve takımları ile 90’ların ‘grunge’ akımından izler taşıyan sezonun olmazsa olmazlarına baktığımızda ise özellikle deri ve kadife ağırlıklı olmak üzere siyah renk, etek-ceket takımlar, yüksek bel pantolonlar, hacimli montlar, toprak tonları ve yeşil öne çıkıyor. İkili veya üçlü renk bloklarının dikkat çektiği sezon giyiminde floral desenler, hayvan baskıları ve portreleri, kelebekler, geometrik desenler, petek ve kapitone dokular, parlak akıcı kumaşlar, jakarlı kumaşlar ve kadife öne çıkarken, irili ufaklı ekoseler her yerde karışımıza çıkıyor. ‘Shaggy’ denen yapay kürklerin, kaba örgü trikoların, pelerin ve pançoların da yükselişe geçtiği sezonun tamamlayıcı ürünlerinde eldiven-çizme birlikteliğinin zirve yapacağı sezonda eşarp, kemer, şapka ve her yerde karşımıza çıkacak altın zincirler var.
RENK PALETİ
2020/21 Sonbahar-Kış sezonunda ticari olarak hedefi on ikiden vurmak isteyenler siyah rengi her yerde kullanabilirler. Tek başına veya kırmızı gibi canlı renklerle birlikte kullanılan siyah, dış giyimde katı formlu pamuklu veya yünlü kumaşlardan, deri ve kadife gibi sezonun yükselen materyallerine, iç giyimde ipek, saten gibi akıcı kumaşlardan dantel veya tül gibi gece elbiselerine kadar her yerde karşımıza çıkacak.
RAHATLATICI TOPRAK
İkinci olarak koyu toprak tonlarından başlayarak açılan nötr tonlar sezonun doğayla ilişkisini kuran rahatlatıcı renk paleti olarak tüm koleksiyonları etkilemiş gözüküyor. Acı kahve veya toprak tonları gece elbiselerinde parıltılar ile gündüz kıyafetlerinde mavi veya yeşil tonları ile canlandırılıyor.
CAPCANLI
Spor kıyafetlerde maviler, latekslerde doymuş neonlar, günlük giyimde özellikle organik dokularda sürüngen derilerinden ilham alan dijital renklerin dikkat çektiği sezonda, kükürt ve seramik yeşili öne çıkıyor. Uluslararası renk kuruluşu Pantone’nin sezon önerileri arasında amber ışıltısı, badem yağı, koyu mavi, kumtaşı, macenta moru, pişmiş tuğla rengi, gül kurusu, şeftali tonları ve bu sezon her tonunu göreceğimiz yeşil tonları bulunuyor.
RENK BLOKLARI
2020/21 Sonbahar-Kış sezonun renk paletinde kimi zaman ‘ton sür ton’ renk birliktelikleri, kim zaman da her zaman bir arada görmediğimiz iki veya daha çok rengin etkileyici bir biçimde bir araya geldiğini görüyoruz. Mor ve yeşilin birbirleriyle veya diğer renklerle kurduğu iddialı ilişki tasarımcılar için ilham verici nitelikte.
DESENLER
Güçlü, enerjik ve canlı desenlerin çeşitlenerek girdiği 2010/21 Sonbahar-Kış sezonunda, soyut desenlerden geometrik retro desenlere, hayvan portrelerinden, leopar, zebra ve sürüngen dokularına birçok desen koleksiyonlara girdi. Ekosenin büyük bir dönüş yaşadığı sezonda, irili ufaklı floral desenler, grafik çizimler ve kelebekler dikkat çekiyor.
KUMAŞLAR
Doğal elyafların yükselişini sürdürdüğü sezonda, yün, kadife, mat saten, yumuşak tiftik, parlak likralı kumaşlar, pazen örme, kalın pamuklu kumaş, tüvit ve ekoseler öne çıkıyor. Deri ve lateks’in de hayli fazla kullanıldığı sezonda geri dönüşümlü kumaşlar, özellikle spor giyimde high-tech kumaşlar, metalik yüzeyler ve kabartmalı yüksek yoğunluklu hafif kumaşlar bulunuyor. Gece elbiselerinde ise parıltı yine başrolde. Sim veya payet işlemeler, metalik gümüş parıltıları, kadife ve jakarlı kumaşın dikkat çektiği sezonda Alexander McQueen koleksiyonunda olduğu gibi yenilikçi danteller de var.
Devam edecek…